Deus Ex Machina (Kısa Öykü)
Birbirimize uzun uzun bakıp susmaktan başka çaremiz yok. Artık sadece birbirimize bakabiliriz. Hah, unutmadan... Bir de yerde yatan şu cansız bedene de bakabiliriz midemiz kaldırdığı sürece. Hatta ceset de bize bakabilir. Sessiz, sedasız bir şekilde izleriz üç kişi birbirimizi.
Bu önerim nasıl? diye sordum kızıl saçları beline kadar uzanmış, cehennemi çağıran bakışlarıyla beni kesen kadına. Donuk gözlerle yüzüme bakmaya devam edip başını çevirdi. Belli ki beğenmemişti önerimi. Bu kadar sessizlik iyi değildi...
"Otopsi de anlaşılır nasılsa. Bir şey yapmadan bekleyelim."
"Polisi çağıralım."
"Eve girdiğimizi nasıl anlatacağız."
"Arkadaşıyız deriz."
Uzun zamandır düşmanlık beslediğimiz arkadaşımızın evine onun haberi olmadan girmemizi polise izah etmemizle hapis cezası almayı kabul etmek arasında pek de fark yoktu. Kodeste sonsuza dek birbirimizi izleyebilirdik. Bu öneri de pek tutmadı.
"Korkmaya başladım."
"Korkacak bir şey yok."
Çözümleme yapalım o halde. Gerçek neydi? Ört pas edilmesi gereken gerçek, gerçekten neydi? Tüm parasını çalmak için bir süredir aramızın açık olduğu eski dostun evine gizlice girmemiz ve bizi görür görmez intihar etmesiydi gerçek...
Kapı çalıyor... Çalıyor ve sanki beynimin içinde milyarlarca kilise çanı çalıyor...
"Söyle ne yapacağız?"
"Dua edelim, belki bir kurtarıcı gelir yukarıdan. Nasıl çözeceğiz bu problemi? Bu sorunu nasıl halledeceğiz, ey tanrı! Yardım et bize."
Gerçekten de yardım ediyordu sanırım. Tanrı'nın sesine kulak verdik:
"Korkmayın, açın kapıyı."
Kapıyı açtım. Biri taylörlü, ince topuklu ayakkabılı bir kadın diğeri de kanvas pantolonun altına giydiği mevsimlik spor ayakkabılarla dikkat çeken bir adamdı. Her ikisinin de elinde birer büyük karton bardakta kahve vardı. Hiç konuşmadılar. Oturup laptoplarını açtılar.
Beyaz yakalı oldukları her hallerinden anlaşılan bu iki kişi aynı anda konuşmaya başladılar.
"09.12.2018 tarihinde biz zaten konuyla ilgili mail atmıştık fakat çözülmedi. Biz söylemiştik. Konu öyle kalmış. Bir toplantı set edip organize olmamız gerekmekte. Deadline'ını siz belirleyin isterseniz. Gerçi yıl sonuna da bir şey kalmamış, bunu önümüzdeki sene yeni projelerde tekrar gözden geçirebiliriz. Şimdilik askıda dursun."
Sorun çözülmüştü.
Bu önerim nasıl? diye sordum kızıl saçları beline kadar uzanmış, cehennemi çağıran bakışlarıyla beni kesen kadına. Donuk gözlerle yüzüme bakmaya devam edip başını çevirdi. Belli ki beğenmemişti önerimi. Bu kadar sessizlik iyi değildi...
"Otopsi de anlaşılır nasılsa. Bir şey yapmadan bekleyelim."
"Polisi çağıralım."
"Eve girdiğimizi nasıl anlatacağız."
"Arkadaşıyız deriz."
Uzun zamandır düşmanlık beslediğimiz arkadaşımızın evine onun haberi olmadan girmemizi polise izah etmemizle hapis cezası almayı kabul etmek arasında pek de fark yoktu. Kodeste sonsuza dek birbirimizi izleyebilirdik. Bu öneri de pek tutmadı.
"Korkmaya başladım."
"Korkacak bir şey yok."
Çözümleme yapalım o halde. Gerçek neydi? Ört pas edilmesi gereken gerçek, gerçekten neydi? Tüm parasını çalmak için bir süredir aramızın açık olduğu eski dostun evine gizlice girmemiz ve bizi görür görmez intihar etmesiydi gerçek...
Kapı çalıyor... Çalıyor ve sanki beynimin içinde milyarlarca kilise çanı çalıyor...
"Söyle ne yapacağız?"
"Dua edelim, belki bir kurtarıcı gelir yukarıdan. Nasıl çözeceğiz bu problemi? Bu sorunu nasıl halledeceğiz, ey tanrı! Yardım et bize."
Gerçekten de yardım ediyordu sanırım. Tanrı'nın sesine kulak verdik:
"Korkmayın, açın kapıyı."
Kapıyı açtım. Biri taylörlü, ince topuklu ayakkabılı bir kadın diğeri de kanvas pantolonun altına giydiği mevsimlik spor ayakkabılarla dikkat çeken bir adamdı. Her ikisinin de elinde birer büyük karton bardakta kahve vardı. Hiç konuşmadılar. Oturup laptoplarını açtılar.
Beyaz yakalı oldukları her hallerinden anlaşılan bu iki kişi aynı anda konuşmaya başladılar.
"09.12.2018 tarihinde biz zaten konuyla ilgili mail atmıştık fakat çözülmedi. Biz söylemiştik. Konu öyle kalmış. Bir toplantı set edip organize olmamız gerekmekte. Deadline'ını siz belirleyin isterseniz. Gerçi yıl sonuna da bir şey kalmamış, bunu önümüzdeki sene yeni projelerde tekrar gözden geçirebiliriz. Şimdilik askıda dursun."
Sorun çözülmüştü.
Yorumlar
Yorum Gönder