Libertarias Üzerine
Rahibelerin ve fahişelerin aynı safta devrim yapabilmeleri için hiç bir sınıfsal farklılıklarının olması gerekmez. Sadece birbirlerine sırtlarını dayayıp aslında aynı bedenin, aynı ruhunda ve hatta aynı beynin aynı kıvrımlarında gezebilme yetilerine sahip olduklarını fark edebiliyor olmaları kafidir. Maria bir rahibeyken sorgulamayı başarıp faşist iktidarın karşısında dimdik durmayı başarabilir. Devletin her fırsatta küçümsediği genel ev, Maria'nın sığınağı hale gelmiştir. Seks işçileriyle birlikte aynı bedene girmiş ve asıl namussuz olanların karşısında namussuzlukla suçlananlarla birlikte aynı safta savaşmak istemiştir. Gerçekten de, "namus" denen kavram bir kadının mesleği ya da geçim kaynağı kadar küçük bir ayrıntı mıdır, yoksa insanları aç bırakan, aç kalmalarına dolaylı olarak seyirci kalan, onlara eziyet eden sermayedar, din adamı, üst düzey bürokrat ya da askerlerin asla sahip olamayacağı erdemler midir, bu sorgulanır.
Devrimci cephede iç savaşın içinde yer alan başka bir savaş daha görür Maria. Seks işçilerini cepheye götüren Pilar'ın çıkardığı bir savaştır bu. Pilar gerçek bir anarşisttir çünkü anarşizmi tamamen tabuları yıkmak adına kullanır. Saf düzeni yıkmak, faşist iktidarla savaşmak ve onu mağlup etmek kadar küçük hedefleri olan bir kadın değildir. Tam bir düzen yıkıcıdır ve silah zoruyla seks işçilerinin, içlerinde bulundukları durumu sorgulamalarını ister ve onların düzenlerini yıkar. Kaos tam da burada başlamıştır aslında. Pilar'ın düzensiz ve kaotik gördüğü bir yaşam alanı, ona göre kaos iken, o ortamda yaşayanlar için düzenden ibarettir. Bu sebeple seks işçileri zoraki yollarla cepheye gider aslında. Cephede savaşırken bile içlerindeki seks işçisi hala o genel evde yaşamaktadır. Onlar oraya aittir ve kendi düzenlerinden kopamamıştır. Bedenleri ise ateşin, barutun ve devrimin çağrısına kulak vermektedir sadece. Pilar, kendi eleştirdiği sistemin üniformalı diyalektiği olduğunu anlasa bile, bunu sorgulamak onun için bir tabudur. Pilar'ın tabuları yıkmaktan daha önemli bir hedefi vardır. Anarşi ve aslında düzen... Onun anarşisi, yeni düzen kurmaktır.
İç savaş bir matruşka gibidir İspanya'da. Cephelerin içinde yeni cepheler açılırken, faşist hükümet bunu uzaktan keyifle izler. Maskulenliğini kadınların üzerine dayatan sadece devlet değil, devletin karşısında mücadele veren devrimci cephenin erkekleridir de. Kadınların ruj ihtiyacını dahi sorgulayan, ataerkil yapı kadınların devrim esnasında bile yakasından düşmez. Devrimci kadınlar sadece iktidarın faşist güçlerine karşı değil, onları cepheden alıkoymaya çalışan erkek devlete de savaş açarlar artık. Hatta, kadın bir aktivistin devrim ruhunu cephede değil, cephe arasında sürdürülmesi gerektiğini savunduğu bir sempozyum bile devrimci kadınların düşmanıdır. Kadınlar dahi erkek olabilirler kimi zaman ve erkeklik, sınır tanımayan bir canavardır devrimci kadınlar için.
Devrimci kadınlar sükut-u hayale uğrayacaklarını anlarlar fakat umutları da tükenmez. Cephedeki kadınlardan biri erkek bir şeytan tarafından ele geçirilir. Devrim mi yoksa savaş mı peşinde olduklarını bile bilmediklerini söyleyerek alay eder hepsiyle. William Peter Blatty'nin Pazusu bile daha merhametli bir şeytandır bu erkek şeytana göre... Mücadelelerinin ne kadar anlamsız ve basit olduğunu, sonunda kaybedeceklerini korkunç bir ses tonuyla söyletir devrimci bir kadına. Devrimci kadının ağzından konuşan şeytan erkek iktidarın, erkek kadın aktivistlerin, erkek devletin ve erkek şeytanın her daim galip geleceğini söyler onlara umutlarını kırmak için. Fakat başaramaz. Şeytan dahi savaşlarını bitiremez.
Devrim yapmaktan daha zor bir şey vardır cephelerde. Kadın olmak. Kadın olmayı kabul edenlerin daha da zorlanacağı bir nokta daha vardır ki; kadın olarak yaşamak. Yeryüzündeki hemen her coğrafyada rahibe, seks işçisi, aktivist, hemşire, öğretmen, öğrenci olarak yaşayan kadınların mücadele etmek zorunda oldukları o kadar çok şey vardır ki; bu mücadelelerinin yanında bir düzen değiştirmeye çalışmak onları öldürmez, diriltir. Yaşamaya ve kendilerini gerçekleştirmeye iki kat fazla çaba harcarlar. Çünkü onların uğrunda mücadele etmeleri gereken ve aslında hiç olmaması gereken olaylar vardır. Onlar tecavüze uğramamalıdır, hor görülmemelidir, mal gibi alınıp satılmamalı ve cinsiyetçi ayrımla ikinci sınıf insan muamelesi görmemelidir.
Evvela devrimci cephede savaşmak için öncelikle bunları aşmaları gerekir... Çünkü iktidarlar iyi bilirler Jean D'arc, Celia Sanchez, Lakshmi Sangal ya da Inesa Armand; Lenin'den, Stalin'den, Fidel'den, Ghandi'den daha tehlikelidir varlıkları için..
Devrimci cephede iç savaşın içinde yer alan başka bir savaş daha görür Maria. Seks işçilerini cepheye götüren Pilar'ın çıkardığı bir savaştır bu. Pilar gerçek bir anarşisttir çünkü anarşizmi tamamen tabuları yıkmak adına kullanır. Saf düzeni yıkmak, faşist iktidarla savaşmak ve onu mağlup etmek kadar küçük hedefleri olan bir kadın değildir. Tam bir düzen yıkıcıdır ve silah zoruyla seks işçilerinin, içlerinde bulundukları durumu sorgulamalarını ister ve onların düzenlerini yıkar. Kaos tam da burada başlamıştır aslında. Pilar'ın düzensiz ve kaotik gördüğü bir yaşam alanı, ona göre kaos iken, o ortamda yaşayanlar için düzenden ibarettir. Bu sebeple seks işçileri zoraki yollarla cepheye gider aslında. Cephede savaşırken bile içlerindeki seks işçisi hala o genel evde yaşamaktadır. Onlar oraya aittir ve kendi düzenlerinden kopamamıştır. Bedenleri ise ateşin, barutun ve devrimin çağrısına kulak vermektedir sadece. Pilar, kendi eleştirdiği sistemin üniformalı diyalektiği olduğunu anlasa bile, bunu sorgulamak onun için bir tabudur. Pilar'ın tabuları yıkmaktan daha önemli bir hedefi vardır. Anarşi ve aslında düzen... Onun anarşisi, yeni düzen kurmaktır.
İç savaş bir matruşka gibidir İspanya'da. Cephelerin içinde yeni cepheler açılırken, faşist hükümet bunu uzaktan keyifle izler. Maskulenliğini kadınların üzerine dayatan sadece devlet değil, devletin karşısında mücadele veren devrimci cephenin erkekleridir de. Kadınların ruj ihtiyacını dahi sorgulayan, ataerkil yapı kadınların devrim esnasında bile yakasından düşmez. Devrimci kadınlar sadece iktidarın faşist güçlerine karşı değil, onları cepheden alıkoymaya çalışan erkek devlete de savaş açarlar artık. Hatta, kadın bir aktivistin devrim ruhunu cephede değil, cephe arasında sürdürülmesi gerektiğini savunduğu bir sempozyum bile devrimci kadınların düşmanıdır. Kadınlar dahi erkek olabilirler kimi zaman ve erkeklik, sınır tanımayan bir canavardır devrimci kadınlar için.
Devrimci kadınlar sükut-u hayale uğrayacaklarını anlarlar fakat umutları da tükenmez. Cephedeki kadınlardan biri erkek bir şeytan tarafından ele geçirilir. Devrim mi yoksa savaş mı peşinde olduklarını bile bilmediklerini söyleyerek alay eder hepsiyle. William Peter Blatty'nin Pazusu bile daha merhametli bir şeytandır bu erkek şeytana göre... Mücadelelerinin ne kadar anlamsız ve basit olduğunu, sonunda kaybedeceklerini korkunç bir ses tonuyla söyletir devrimci bir kadına. Devrimci kadının ağzından konuşan şeytan erkek iktidarın, erkek kadın aktivistlerin, erkek devletin ve erkek şeytanın her daim galip geleceğini söyler onlara umutlarını kırmak için. Fakat başaramaz. Şeytan dahi savaşlarını bitiremez.
Devrim yapmaktan daha zor bir şey vardır cephelerde. Kadın olmak. Kadın olmayı kabul edenlerin daha da zorlanacağı bir nokta daha vardır ki; kadın olarak yaşamak. Yeryüzündeki hemen her coğrafyada rahibe, seks işçisi, aktivist, hemşire, öğretmen, öğrenci olarak yaşayan kadınların mücadele etmek zorunda oldukları o kadar çok şey vardır ki; bu mücadelelerinin yanında bir düzen değiştirmeye çalışmak onları öldürmez, diriltir. Yaşamaya ve kendilerini gerçekleştirmeye iki kat fazla çaba harcarlar. Çünkü onların uğrunda mücadele etmeleri gereken ve aslında hiç olmaması gereken olaylar vardır. Onlar tecavüze uğramamalıdır, hor görülmemelidir, mal gibi alınıp satılmamalı ve cinsiyetçi ayrımla ikinci sınıf insan muamelesi görmemelidir.
Evvela devrimci cephede savaşmak için öncelikle bunları aşmaları gerekir... Çünkü iktidarlar iyi bilirler Jean D'arc, Celia Sanchez, Lakshmi Sangal ya da Inesa Armand; Lenin'den, Stalin'den, Fidel'den, Ghandi'den daha tehlikelidir varlıkları için..
Yorumlar
Yorum Gönder